Subcribe to our RSS feeds Join Us on Facebook Follow us on Twitter Add to Circles

29 Eylül 2013 Pazar

Öğrenciler,Öğretmenler için Kılık Kıyafet Yönetmeliği : OKULDA NE GİYİLEBİLİR NE GİYİLMEZ


Bir kaç öğrencim ve yine bir kaç öğretmen arkadaşımın bana sorduğu kılık kıyafet ile ilgili önemli kısımları burada paylaşayım da herkes az çok haklarını ve sorumluluklarını bilsin istedim. Her ne kadar özgürlükçü bir anlayışım olsa da kılık kıyafet gibi istismara açık konuları ancak eğitimle %100 özgür hale getirebiliriz. Çünkü zihinler değişmedikçe ancak şeklimizin değişmesi bir halta yaramıyor. Bunun farkına varmak /  vardırmak gerek!





Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi Ne Diyor? YENİ SBS HAKKINDA OLAN BİTENLER


MEB'in uzun süren bir çalışma olarak adlandırdığı " Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi" kimilerine göre bir facia kimilerine göre ise fevkaladenin fevkinde. Bana göre artıları da eksileri de olan bir sistem. Zaten  Meb'in tanıtım videosu sistemin artıları üzerine odaklanmış. "Dershaneler kapatılacak" efsaneleri ile tezatlık içeren bir çoğul sınav sistemi (senede 1 olan sınavın 12 sınavımsıya dönüşmesi) olan yeni model SBS aslında sınavın sayısını sürece yaymaktan başka bir şey yapmıyor. Her ne kadar Şirin baba Nabi Avcı sınavın sayısının arttırıldığının gerçekleri yansıttığını düşünmüyor. O öyle düşünmese de hem öğrenci hem öğretmen ve velilerde genel bir yazılının sınav hissiyatı vereceği gerçek. Sürece yayılan sınavın şüphesiz avantajları var. Ama bence asıl sorun sınavın içeriğinde ve bu içeriğin bir reforma uğramadan şekil değiştirmesi ve var olan sistemi öğrenci temelli hale getirememesinden kaynaklanıyor. Öğretmen niteliğine paralel giden öğrenci niteliği ise işin ayrı trajikomik yönü. Öğretmenlerin çoğunun daha çok çalışması, üretmesi ve öğrenciyi nitelikli hale getirebilmek için bu işe gönül vermesi gerekiyor. Arabamın modeli, Toki'nin taksiti, oğlanın dershane taksiti, kızın keman dersini düşünerek akşam hangi yemeği hangi diziyi izleyeceğini düşünen öğretmen profilinden kurtulmamız kolay değil. Eğitimi kişisel hayatımızda ki hatalarımızı öğrencilerin tekrarlamayacağı şekilde dizayn etmemiz gerek. Ki bizim sürekli örnek almaya çalıştığımız Finlandiya,Japonya, Güney Kore örneklerinden ziyade Brezilya gibi örneklere bakmamız gerek. Bu açıdan " Paulo Freire" bize kısmen yol gösterebilir. Ama asıl sistem bir yerden kopyala yapıştır usulünden ziyade ülke dinamiklerinden oluşacak bir gereksinim sistemidir. " Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi" nin ne getirip ne götüreceğini önümüzde ki yıllarda hep birlikte göreceğiz. Eğer ömrü buna vefa ederse...

26 Eylül 2013 Perşembe

DERS NOTU NASIL TUTULUR? SINAV KAZANDIRAN ÖNERİLER

Ders Notu Örnek Sayfa

Malum yeni dönem başladı ve verdiğim özel dersler,eğitim danışmanlığı epey zamanımı aldığı için siteye her gün yazı yazamıyorum. Bunun bir nedeni de işe yarayacak paylaşımları siz sınav tiryakilerine sunma isteği. Bu yazımda "DERS NOTU NASIL TUTULUR?" bunu verdiğim örnek sayfa ile göreceğiz.

Ben bu örneği kendim,kardeşlerim ve özel ders öğrencilerimde uyguladım ve %100 başarı sağladım. Sizlerde bunu uygulayıp benimle fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Bu örnek şablonu kendim oluşturdum ve bu konuda bir çok kaynak karıştırdım. Mesela "RON FRY" ın "öğrenci çalışma teknikleri" bunlardan biri. Ama açıkçası benim ki daha modern ve açıklayıcı diyebilirim.


"Nasıl not tutulur" bunu adım adım birlikte görelim ve yukarıda ki örnek sayfada bunu değerlendirelim:

DEFTERİNİZ YA "spiralli defter" olsun ya da boş A4 sayfaları (farklı renkte sayfalarda olabilir,derslere göre renli sayfalar seçebilirsiniz) üzerinde çalışın. Okul,dershane  ya da özel ders için çok ortalı kalın defterleri taşıyarak hamallık yapmanıza bu sayede gerek kalmayacak.


  1. Eğer dersi ya da izlediğiniz bir ders videosunu bir aşk filmi gibi izlerseniz emin olun başarı elde edemezsiniz. Bilgiler uçup gider , önemli noktalar unutulur. Ne demişler "söz uçar yazı kalır".
  2. Mümkün olduğunca anlayacağınız şekilde not alın. Sürekli kullandığınız kısaltmalar ve terimleriniz olsun. Bu uzun ve sıkıcı yazmaktan daha faydalıdır. Not tutmak bir beyin egzersizidir. Notlara baktığınız zaman konulara geri dönüş yaparsınız. Hatırlamanız kolaylaşır.
  3. Öncelikle ders ya da video başlığını yani kaçıncı ders ya da video olduğunu yazın. Bunu sol üst köşeye yazıyorsunuz. 
  4. Atına dersin ya da videonun süresini yazın. Ders genelde 40 dk olur ama video ne kadar ise onu da yazabilirsiniz. Ya da özel ders hocanızın anlattığı dersin ne kadar süreceğini yazın.
  5. Sayfa numaraları sayfanın üst ortasına yazın. Çünkü ilerde bu karışıklıkları önleyecek.
  6. Sayfanın sağ üst köşesine o günün tarihini ve derse başlama saatinizi ile ders bitince bitiş saatinizi yazın. Bitiş süresini yazma sebebimiz video ya da kendi kendinize kitap çalışırken bazen ders uzuyor ve 40 dk çalışmanız gereken ders 60 dk olabiliyor. Bunların hepsi bizim için önemli. Sizin çalışma grafiğinizi ortaya çıkaracak.
  7. Konu ne ise onun başlığını yazın ve DERSE BAŞLAMADAN KİTAPTAN YA DA GEREKLİ KAYNAKTAN SADECE KONU BAŞLIKLARINA BAKARAK BİR KONU ŞEMASI ÇIKARIN.
  8. Derse başlamadan çıkarılan konu şeması dersi daha kolay anlamanızı ve ders sonunda nereye,nerelere çalıştığınızı daha kolay hatırlamanızı sağlayacak.
  9. Her sayfada bir köşeye (hep aynı yer olursa iyi olur) ya da post it ile o sayfada önemli olan yerleri ( öğretmeninizin ya da kitapta burası önemli denen yeri) not alın. Hatta o kısım sayfanın bir nevi küçük özeti,önemli bilgiler deposu olsun.
  10. Daha sonra defterimizden bu sayfaları kopararak şeffaf dosyalara konulara göre yerleştireceğiz. Bu sayede her konu bir şeffaf dosyada olacak. İstediğiniz zaman o konuyu bulacak konunun istediğiniz bölümünü rahatça alıp okuyacaksınız. İstediğiniz yere kolayca taşımak ise cabası.

19 Eylül 2013 Perşembe

ALES SECRET : ALES'İN SIRLARI


DAHA ÖNCE OKUMAYANLAR İÇİN :



2013 Ales sonbahar başvuruları bu gün gece itibari ile bitecek. Başvurularını yapmayan,ücretlerini yatırmayanlar elini çabuk tutsun. Ama biz öğrenci milleti ( lisansı bitirmek öğrenciliğin sona ermesi demek değildir) adrenalini ezelden beri hep sevdiğimiz için başvuruyu da sınava çalışmayı da hep sona bırakıyoruz. Bu sosyal mesaj içeren Ales yazımı burada noktalayıp ALESecret - Ales'in sırları adlı yazıma hemen başlayayım.

ALES SECRET'ın ilk kuralı: Ales hakkında millete kulak asmamaktır. (ben hariç)

ALES SECRET'ın ikinci kuralı: Ales hakkında konuşmamaktır.

ALES SECRET'ın üçüncü kuralı: Biri ben Ales'ten hiç çalışmadan über puan aldım diyorsa ona inanmamaktır.

dördüncü kural: Ales kişiyi bağlar ve eksiklerini çok çabuk keşfetmelisin.

beşinci kural: Son 10 yılın ( bu da 20 deneme ediyor) denemelerini çözmediysen sınava boşa giriyorsun demektir.

altıncı kural: Hızlı olmak için en az 30 deneme ve bu denemelerde ki performans düşüren noktaları tespit etmelisin.

yedinci kural: Denemeleri ve soruları zaman tutmadan sakın çözme. Süre biter kalem düşer.

sekizinci ve son kural: Eğer ilk girişinizse ve çalışmadıysanız üzülmeyin acısı çabuk geçer.

ÇOK KAPSAMLI ALES SORU ANALİZLERİ AZ BİR ZAMAN SONRA Kİ YAZIM :

ALES İN WONDERLAND'de olacak.

12 Eylül 2013 Perşembe

ÖĞRENCİNİN MALI MÜLKÜ: ÇALIŞMA MASASI VE SANDALYESİ NASIL SEÇİLMELİ ? NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Sınavlar için Çalışma masası ve sandalyenin önemi? 

Dahilerin,zekilerin,başarılı insanların çalışma masaları nasıldı?


Hepimiz evde,işte,okulda aslında ofis tipi insan olduk çıktık. Az hareket ediyor, çok iş yapmaya çalışıp aslında fazla iş yapamadığımız gibi fiziksel olarak da kendimizi yıpratıyoruz. Eee yani ne yapalım diye soracak olursanız; diyeceğim şey mekanı daha stabil hale  getir olur. Bir öğrencinin ya da mezunun aslında tüm malı mülkü çalışma masası, sandalyesi , kitapları ve kırtasiye malzemeleridir. Bu açıdan çalışma zamanımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz çalışma masası ve sandalyesine önem vermeliyiz. Bazı masalar ve sandalyeler vardır ki üstünde bir test bile çözünce gözünüzün feri söner. Ama bazı çalışma masası ve sandalyesinde 8 saat su gibi akıp gider.
Bu açıdan tavsiyelerime kulak verin derim.


Kesinlikle yeterli ışık almayan yerlerde çalışmayın. Masanızı başka bir yere taşıyın. Ya da ortamın ışık seviyesini yeterli olacak şekilde düzenleyin. Bedeniniz sınavda ve sonrasında hala çalışıyor olmalı. Sağlığınızı önemseyin.


Yerde,yatakta,balkonda ve dikkatinizi dağıtacak yerlerde çalışmayın. İki büklüm olmak iyi ders çalışmak demek değildir. 


Eğer iki kardeş iseniz ( bu aileler için bir öneri) çalışma masalarını bu tipte kurun. Çünkü birlikten kuvvet doğar. Çalışan başka biri sizi çalışma konusunda motive eder.

Steve jobs'ın çalışma odası ve çalışma masası. Ne demişler "dediğimi yap yaptığımı yapma". Sizin karışık ve dağınık çalışmanız sizi Steve jobs yapmaz.

Albert Einstein'ın masasının üstü

Keza Albert Einstein'ın çalışma odası ve masası pek düzgün olmayabilir. Bir "Bilim adamı" dağınık olabilir ama bir "SINAV ADAMI" dağınık olmamalı. Siz Albert Einstein'a bakmayın düzenli olun.
Albert Einstein çalışma odası

Her ne kadar güzel ve şirin görünse de bu kadar renkli ve cafcaflı bir oda/masa siz fark etmeden sizi yorar. Çalışma masası ve sandalyesi sade olmalıdır. Odayı da bu sadeliğe göre dizayn etmek gerekir.


Ben odada ki  masa/sandalye konumunun bu olması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü 

kapıya ve pencereye bakan çalışma masası ve sandalyesi konsantre bozmaktan başka bir işe yaramaz. Sürekli biri kapıyı açacak diye ya kapıya ya da  kim geçecek acaba diye pencereye yönelirsiniz. Aynı şekilde petek ya da kalorifere dayanan masalarda pek akıl karı değildir. Özellikle kışın sıcaktan gevşersiniz. Pencere ya da açılan bir yerde iseniz de üşürsünüz. Buna göre en iyi seçim "DUVARA KARŞI ÇALIŞMAK" tır.



Ayrıca çalışma masanızın duvarında sizi motive edecek bir yazı ya da resim olabilir. Ama bunu abartmayın. Mesela kazanmak istediğiniz üniversitenin ya da gitmek istediğiniz şehrin güzel bir fotoğrafını poster olarak duvarınıza asın. Güzel ve çalışma isteği arttıracak bir slogan da koyabilirsiniz. Ders çalışırken sıkıldığınız ya da bunaldığınız zaman oraya bakıp enerji toplarsınız.


Son olarak çalışma masanızın üzerinde minumum eşya olsun. Çalışma masası da bu şekilde basit ve işlevsel bir şey olabilir. Sadece düz katlanabilen bir masa bile olur. Üzerine sadece çalışacağınız 2-3 kitabı (en fazla) müsvedde kağıdınızı ve kalem,silgi,açacak koyun yeter. Masa saati koymayı pek tavsiye etmiyorum çünkü zaman geçmek bilmiyor algısı sizi yorabilir. Bu yüzden az ve öz şeyleri masaya koyun.

Çalışma masasının altında ayaklarınızın gireceği kadar boşluk olsun. Rahat edebilin yani. Sandalye ise ne çok rahat ne çok sert olsun. Çok rahat bir sandalye uyku getirir. Yani 2000 tl lik bir sandalye sizi çok iyi çalıştırır demek değildir. Ergonomik olsun bizim olsun yeter. Önemli olan işlevsel ders çalışabilmektir. Günde 6 saat verimli ders çalışan birinin dereceye girmesi sadece an meselesidir.

İşte bu yüzden çalışma masanıza ve sandalyenize önem verin. İlerde daha detaylı olarak bu konuyu tekrar işleyeceğimi de belirteyim.



SINAV SÜRESİ YETMİYOR, SINAV SÜRESİNİ YETİŞTİREMİYORUM DİYENLER BURAYA : B.Ö.T. KURALI


Sınava girenlerin en önemli sorunsallarından biri "YETİŞMİYOR ABİ SENDROMU" dur. Aslında bu hemen hemen herkes için geçerli bir durumken "YETİŞTİRENLER" in farkı  bir tekniklerinin olmasından kaynaklanır. Bunun en temelinde ise daha çok "DENEME-YANILMA" vardır. Meşhur bir söz şöyle der :    "Ever tried. ever failed. no matter. try again. fail again. fail better"  yani "Yine dene Yine yenil Daha iyi yenil". Samuel Beckett çok güzel özetlemiş aslında olayı. Denedikçe ve yenildikçe en doğrusunu bulacaksınız beyler/bayanlar. Ama biz bunu şöyle özetleyelim.


Sınavlarda hızlı olmak için üç şey şarttır: 1- Bilgi 2- Öncelik 3- Taktik  yani B.Ö.T. KURALI

1- Bilgi : Konuya hakimseniz ve yeterli miktarda ( farklı tiplerde) soru çözdüyseniz artık konuya hakimsiniz demektir. Konuya hakim olmak için konuyu iyi bir kaynaktan çalışıp "500 soru" çözmeniz yeterlidir.

2- Öncelik : Sınavdan önce öncelik sıranızı bilmeniz gerekir. Hangi sorular ve testler size daha fazla puan getirecek ise ona göre bir sıralama yaparak çözebilirsiniz. Diyelim ki katsayısı 0,6 soru varken 0,1 lik soruları çözmeyin. Sınava yazık olur.

3- Taktik : Sınavdan 2-3 ay öncesinden bir başlama ve bitirme taktiğiniz olmalıdır. Hangi bölümden başlanacak ve nasıl devam edilecek bu iyi tespit edilmelidir. Sınav anında taktik değiştirmeyin ya da sorular üzerinde çok oyalanmadan turlama tekniği ile önemli-kolay-zor  sıralamasına göre soruları çözün. 

Kısacası önemli olan ne kadar çok soru görürseniz o kadar başarılı olursunuz. Farklı kitapçıkların olmasından dolayı illa ki 1. sorudan başlayacaksınız diye bir şart yok. Zor soruyu çözünce size madalya vermezler. ÖSYM ile inatlaşmayın. Ne kadar çok soru çözerseniz o kadar iyidir diye düşünün.  

ALES 2013 SONBAHAR BAŞVURULARI VE ÖSYM 2014 TAKVİMİ






ÖSYM'nin yaptığı herhangi bir sınava 2011, 2012, 2013 yılları arasında başvurduysanız ilgili bankalara 50 tl yatırıp başvuruyu internetten yapabileceğiniz hatırlatayım.