COĞRAFYA'YI NEDEN ÖĞRENEMİYOR VE ÖĞRETEMİYORUZ:
Daha önce yazmıştım."Coğrafya kaderdir" der diye İbn-i Haldun. Coğrafya bilmeyen kişi tarihi(ni) öğrenemez. İlişkileri kuramaz. Kim ne der ise ona inanır. Ya tarihinin şanlı olduğu ile övünür ya tarihinin talihine küser,susar öylece.Bu çok nettir.
Active Learning Application of Geography Teaching (COĞRAFYA ÖĞRETİMİNDE AKTİF ÖĞRENME) adlı makaleyi okurken şu cümleler dikkatimi çekti.Sizinle de paylaşayım dedim.
"Yerli ve yabancı araştırmacılar tarafından coğrafyanın öğretimi üzerine yapılan çalışmaların birçoğu “coğrafyayı teorik bilgiler yığını olmaktan kurtarmalıyız” sonucuna varmaktadır. Yapılan bunca çalışmalara rağmen coğrafya denilince birçok insanın aklına maalesef yeryüzünün tasviri gibi basit betimlemeler gelmektedir. Birçok insan da coğrafya denilince konu olarak hâlâ yönleri, Kızılırmak’ın uzunluğunu, Ağrı Dağı’nın yükseltisini, Türkiye’deki yıllık yağış miktarını, kömür rezervimizin kaç milyon ton olduğunu, yıllık ne kadar buğday ürettiğimizi vs. gibi teorik bilgileri algılamaktadır. Kullanılan öğretim yöntemlerinin bir yansıması olarak bilgilerin de teorik olarak aktarılıp, uygulamaların yapılmadığı ve öğrencilerin öğrenmeye aktif olarak katılmadığı bir öğretim sonucunda coğrafya dersleri de sıkıcı bir hale gelmeye başlamıştır."
