Daha üniversite yıllarında medya okuryazarlığı adlı verimsiz dersin tamamen değişmesi gerektiği ile ilgili bir makale yazmıştım. Hatta iyi de bir sunum yaptığımı hatırlıyorum. Değeri bilindi mi tabi ki bilinmedi! Çokta mühim değil. Zamanla her şeyin yerini bulacağı konusunda şüphem yok. Ama ortaokullarda medya okuryazarlığı dersinin yenilenmesi haberi zaten başlı başına geç kalmış bir haber olmakla birlikte içeriğinin ne olacağını 2014-2015 de göreceğimiz için şüphelerimizin de olmaması içten değil. Çünkü böyle derslerde gerçek şeyler çocuklara anlatılmaz. Zaten bu konuda donanımlı mevcut öğretmen potansiyeli Türkiye'de ne yazık ki yok. Bununla da ilgili şeyleri ve öğrencilik zamanlarında medya okuryazarlığı ile ilgili yazdığım yazıyı "TÜRKİYE'NİN EĞİTİM KAFASI" adlı e-kitap bir nevi e-kolajımdan okuyabilir,faydalanabilirsiniz.
Keşke derslerde siyaset ve medya ilişkisi gibi gerçek şeylerden bahsetseler. Ya da Ak partinin Promoqube isimli sosyal medya ajansı ile çalıştığı 6000 kişilik bir sosyal medya timine sahip olduğu konusunda (medyanın yalancısıyız) dersler işlense. Kaset skandalları ve sosyal medyada ki paylaşımları temel alan her şeyin yanında özel hayata müdahale olarak bir çok şey bu derste işlenebilir. Ama bu içerikler Meb'e konur mu? Tabi ki konmaz.
not:Şu günlerde tarafsız medyadan bahsetmek ne kadar doğru o da ayrı bir tartışma konusu haliyle!
Hiç yorum yok:
YAZ YORUMU AL CEVABI
Yazılarımın ve Çalışmalarımın ancak SİZİN YORUMLARINIZLA daha iyi hale gelebileceğini unutmayın! Yorumlarınızı anlaşılır bir dille,herkese faydalı olabilecek içerikle,klişe ve tekrar ifadelerden arındırılmış bir biçimde yazdığınız için TEŞEKKÜR EDERİM.