Bunun çok kolay bir cevabı var ama önce bu soruya bir başka soru ile karşılık vermek gerekir aslında.
Dershaneden ne bekliyorsunuz?
Açıkçası Türkiye'de çoğu aile çocuklarının eğitimine sadece sponsor olarak katkıda bulunuyor. Eğitim sisteminden, derslerden, öğretmenlerden, öğrenci ortamlarından,yeni über nesilden bihaberler. Bu da doğal çünkü herkes ekmeğinin peşinde koşarken birde çocuğunun peşinde koşacak zamanı ve enerjiyi bulamıyor. Sonuçta kazanılan para çocuklarımız için diye düşünüyor aileler ve PARA İLE EĞİTİM SAADETİ olacağını sanıyor! Bu yüzden sürü psikolojisi gereği "herkes dershaneye gönderiyor" bizim Kadriye'lerden ya da Tankut Beylerden ne eksiğimiz var denilerek uygun fiyat ve taksit seçenekleri ile buzdolabı alır gibi dershane bir nevi (en az bir yıllığına) satın alınıyor. Ama unuttukları ve ıskaladıkları bir şey var! Her şeyi satın alabilirsiniz ama "öğrenme ve öğretme şevkini" satın alamazsınız. AİLELER BUNU UNUTUYOR.
www.ankarakafasi.com
www.ankarakafasi.com
Türkiye'de EĞİTİMi eğitimcilerin dışında herkes yaptığı için ve eğitimcilerimiz sadece çene çaldığı için eğitimde bir arpa boyu yol alamıyoruz. Okullara gidin gözlemleyin,okul ve dershane çıkışlarına gidin ve ortamları izleyin ne demek istediğimi rahatlıkla görebilirsiniz.
ÜLKEMİZDE DÖNER ZİNCİRİ OLAN ADAM DERSHANE İŞİNDE PARA VAR DİYE BU İŞE GİRİYOR. BÖYLE BİR EĞİTİM KAFASI OLAN BİR ÜLKEYİZ.
Bu kadar SOSYAL MESAJ verdikten sonra konumuza dönelim. Dershaneler ne yapar ne yapamaz kısmının en önemli noktası hiç kuşkusuz öğrencinin profilidir. Yani öğrenci ortalamanın üzerinde bir öğrenci ise dershanenin katkısı olabilir ama zaten belli temelleri yok ise dershane sadece iç huzur sağlamak için eğitime para harcama bahaneniz olmaktan öteye geçmez. www.ankarakafasi.com
Çoğu aile ve öğrenci de dershaneye İÇİNİ RAHATLATMAK İÇİN GİDER VE KAYIT OLUR.
Ortalamanın altında ki bir öğrencinin iyi bir öğrenciden daha çok çalışması gerektiği için dershanenin hızı her zaman eksik kalacaktır. Bu açıdan dershanelerin çoğu yavaş ve hantaldır. Kendi kafalarına göre takılırlar. Sizin eksiğinize göre hareket etmezler yani. İyi öğrenciler zaten konuları çoktan bitirmiştir ve daha fazla soru tipi görmeye, denemelerde daha fazla net arttırmaya uğraşırlarken siz temelde debelenip durabilirsiniz.
BU AÇIDAN DERSHANELER ZATEN TEMELİ OLAN VE BAŞARILI ÖĞRENCİLERE HİZMET EDERLER. Çünkü dershaneler derece sınıflarının dışındaki öğrencilerin geleceğini pek önemsemezler. Çünkü dershanenin reklamını yapacak kişiler il ya da Türkiye derecesi yapacak öğrencilerdir. Siz ise yolun başında, kazanma ihtimali pek olmayan öğrencilersiniz pek umurlarında değilsiniz demektir. Umurlarında oldukları tek nokta taksitleri ödemenizdir. www.ankarakafasi.com
Özellikle son senelerde fahiş fiyatlı butik dershaneler ve özel okullar kendilerince eğitime yeni yeni modeller getirdiler. ASLINDA bunların hepsi kandırmacadan başka bir şey değildi. Hafıza yöntemleri ile matematik ve tarih anlatan dershanelerden tutun akıllı tahta ve tablet ile bu işin olacağını sanan çakal yatırımcılar aslında ezber eğitimin sınırlarını fazlası ile zorladılar. Örnek vermek gerekirse bu video yu izleyebilirsiniz :
Hayatımda bu kadar kötü tarih anlatan bir hoca görmedim desem yeridir. Buna benzer matematik ve diğer derslerin hocaları da mevcut. Hepsi fason!!! Eğitimi eğlenceli hale getirmek gerekir ama eğitim olaylar ve tarihler ezberlemeye odaklanma işi değildir. Ya da görsel şekilde bir sunum öğrenmek için yeterli bir öğretim tekniği değildir. Çünkü her öğrenci farklı algı biçimine sahiptir. Diyelim ki öğrenciye tarihte bir bölümü böyle anlattın ve ezberlemesini sağladın sonrası ne olacak???
Olaylar ve durumlar arasında nasıl ilişki kurmasını sağlayacaksın? Sınav soruları zaten konuyu bilmeni değil konular arasında ilişki kurabilme üzerine kurulu bir yapıda iken bu tamamen insanları kandırmaktan başka bir şey değil bence. Ki bu örnek işini iyi yaptığını söyleyen Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinden mezun olmuş öğretmen kadrosu olan bir dershane! Gerisini varın siz düşünün.Çöpe atılan paralar, çöpe giden yıllar cabası!
ÖĞRENMEK HER ŞEYDEN ÖNCE MERAK ETME İLGİSİ İLE ALAKALIDIR.
Öğrenci ülkemizde güneyde ve kuzeyde dağların neden denize paralel olduğunu merak etmeli. Ya da matematikte her hangi bir soru onu uykudan uyandırabilecek bir araştırma,bulma şevki oluşturmalı. Bunu başarabilen bir dershane henüz görmedim.
www.ankarakafasi.com
Ders çalışmayı bir zorunluluk değil bir alışkanlık bir sevda olarak görebilmeli. Ve en önemlisi bunu sadece sınavlar için yapmamalı. Hayatın ta kendisi için yapmalı. Analiz etme ve öğrenilen bilgilerden yeni bilgiler üretebilme yetimiz gün geçtikçe azalıyor. DERSHANELERİN VE SINAV SİSTEMİNİN ASLINDA PEK İŞE YARAMADIĞININ BİR DİĞER KANITI AŞAĞIDAKİ VİDEOLAR. OKULLARIMIZIN DURUMU İÇLER ACISI. BUNU BİR ÖĞRETMEN OLARAK SÖYLÜYORUM.
bir sonraki yazım: DERSHANEYE GİTMEDEN BAŞARILI OLMANIN YOLLARI
Hiç yorum yok:
YAZ YORUMU AL CEVABI
Yazılarımın ve Çalışmalarımın ancak SİZİN YORUMLARINIZLA daha iyi hale gelebileceğini unutmayın! Yorumlarınızı anlaşılır bir dille,herkese faydalı olabilecek içerikle,klişe ve tekrar ifadelerden arındırılmış bir biçimde yazdığınız için TEŞEKKÜR EDERİM.