Öğrencilere sunulan formal eğitimin artık zamanın ruhunu yakalayamadığı net bir şekilde görülünce eğitim "yaparak-yaşayarak öğrenmeyi" destekleyici informal yollar arayışına çoktan girmişti. Yeni yeni ülkemizde popüler olan ama bunu sadece görüntü olarak kullanan eğitim kurumları aslında ne kadar büyük bir nimeti gözardı ettiklerinin henüz farkında değiller. Bu açıdan gerek yaratıcı drama gerek Montessori eğitimi gerektiği kadar incelikli incelenmediği gibi pek çok pedogojik boyut gözardı edilmektedir. Çocuklara ve velilere sunulan bu "SHOWBİZ" aslında ne kadar fayda sağlıyor?
- Oysa Matematik,İngilizce,Tarih ya da diğer dersler drama ile daha zevkli ve işlevsel hale getirilemez mi?
- Şan,Dans ve Ritm gelişimi derslerde daha etkin kullanılamaz mı?
- Öğrencilerin kendi öğrenmelerinden sorumlu "kendin tasarla- kendin öğren" yöntemi onları özyeterlilik ve özgüven bakımından daha etkin kılamaz mı?
- Bunlar hem sınav sistemi ile hem de hayatın kendisi ile ilişkilendirilemez mi?
gibi bir çok soruyu kendime sordum ve araştırdım.BUNLAR FAZLASIYLA YAPILABİLİR.Amerikan,Alman,İngiliz,İsveç,Finlandiya ve hatta Baltık ülkelerinin eğitim sistemlerinin yanında Uzak doğu eğitim sistemlerinden örneklerle ve pratik uygulamalarla bunların nasıl yapılabileceğini Ekim Sonu Kasım Başı buradan sizlerle paylaşacağım E-kitaptan edinebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
YAZ YORUMU AL CEVABI
Yazılarımın ve Çalışmalarımın ancak SİZİN YORUMLARINIZLA daha iyi hale gelebileceğini unutmayın! Yorumlarınızı anlaşılır bir dille,herkese faydalı olabilecek içerikle,klişe ve tekrar ifadelerden arındırılmış bir biçimde yazdığınız için TEŞEKKÜR EDERİM.