Resimde'ki sorunun cevabı "FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİNİ SEÇMELERİ" denilebilir. Asıl sorun şudur
Üstteki kısmı Fen- Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinin Öğretmen Yetiştirme Sistemine İlişkin Düşünceleri (Uludağ Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Örneği)* adlı makaleden aldım.
BİLİM ADAMI YETİŞTİRMESİ GEREKEN BÖLÜM NE YAZIK Kİ ÖĞRETMEN OLMAK İÇİN CAN ATACAK DURUMA GETİRİLMİŞTİR.
BU
VEREMİ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETMEK DEĞİLDİR DE NEDİR?
Çünkü Ülkenin Başbakanı bile "ATANAMAYAN ÖĞRETMEN ÖĞRETMEN DEĞİLDİR" diyerek eğitim-öğretimi bence saçma bir sınava indirgemiştir. Daha bir kaç gün önce (sanırım 18.01.2014) seçim için sadaka dağıtırmışcasına ya da yeniçerisine cülus bahşişi verirmişçesine eliyle 10 yapıyor. 10 bin atama yine iyisiniz diyerek gülümsüyor.
İŞTE BU DA ÖLÜMÜ GÖSTERİP VEREME RAZI ETMEK DEĞİLDİR DE NEDİR?
OY ALABİLMEK İÇİN YAPILAN SİYASİ HAMLELERİN EĞİTİM STRATEJİSİ İLE NE İLİŞKİSİ OLABİLİR?
BU DÜPEDÜZ AYMAZLIKTIR.
Türkiye'de en sorunlu şeyin EĞİTİM olmasına karşın en fazla görmezden gelinen temel gereksinim yine eğitimdir. Bunun sebeplerine kısaca göz atalım:
1-Öğretmenlik alt-orta sosyo-ekonomik sınıfın mesleği olarak görülme algısı
2- Öğretmenlik yetisi olmayan bireylerin meslek edinme güdüsüyle eğitim fakültesini seçmeleri
3- İnsanların "HİÇ YOKTAN ÖĞRETMEN OLSA BARİ" algısı
4- Öğretmenlik eğitimi veren ÜNİVERSİTELERİN bunu becerememesi
5- Eğitim fakültelerinde ki akademik kadroların "BEŞİK ULEMALIĞI" ile elde edilmesi
6- Akademisyen yetiştirmenin bile trajediye döndüğü ülkede ( ÖYP örneği ) öğretmen yetiştirme konusunda bir stratejimizin bulunmaması
7- Eğitim fakülteleri dışında öğretmen olma yetkisi verilen bölümlerin siyasi bir ranta dönüşmesi
8- YÖK'ün işlevsizliği
9- MEB'in kendine bile faydasının olmaması
10- Öğretmenliğin bilimsellikten uzak olduğu gibi psikoloji bilminin nimetlerinden faydalanmayan yapısı ve bir gönül işi, manevi bir sanat olduğunun görmezden gelinmesi.
11- Öğretmen seçme işinin (KPSS) bir muammaya dönüşmesi ve zor bir süreçten geçen öğretmen adaylarının kpss'den sonra fazla rehavete girmeleri. DEVLETE NE DE OLSA GİRDİM ARTIK SENDROMU!
DAHA DA SIRALANABİLİR
KISACASI öğretmen adayını üniversiteye alınmasından tutun da öğretmen olarak seçilmeye dek son derece sıradan ölçütlerle ilerleyen bu zincirleme eğitim kazalarına her gün yeni birisi ekleniyor.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 1739 sayılı KANUNU öğretmen için sadece ne diyor ona bakalım. KIRMIZI İLE İŞARETLENMİŞ
İşte öğretmen sadece bu kıstaslarla öğretmen olmak zorunda olduğu için öğretmenlik genel anlamda Memurluk "BANKAMATİK MEMURLUĞU" na dönmüştür.
Fen edebiyat mezunları ise bu trajikomik tabloda sadece kenar süsü olarak kalacağa benziyor.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Pedagojik_formasyon
http://personel.meb.gov.tr/daireler/mevzuat/mevzuatlar/milli_egitim_temel_kanunu_1739.pdf